Links to the old web pages of KKE

The international sites of KKE gradually move to a new page format. You can find the previous versions of the already upgraded pages (with all their content) following these links:

KKE İLE ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI

Bugün içinde bulunduğumuz durumdan endişe ve öfke duyan, bu durumla uzlaşmayan maaşlı işçiler, geçim kavgası veren serbest meslek sahipleri, gençler, emekçi ailelerin kadınları, emekliler, mücadeleci tahsilliler ve sanatçılar, sizlere sesleniyoruz.

"Dijital ekonomi" çağında ve yeni teknolojilerin yaygın olarak uygulandığı günümüzde, tüm çalışanların çağdaş ve sosyal ihtiyaçlara dayalı olarak, işsizlik kabusu olmadan, ertesi gün için güvensizlik olmadan çok daha iyi yaşaması için bilimsel, teknolojik ve üretken olanaklar mevcuttur. Yağmurda boğulma, ilk sıcak dalgasında yanma korkumuz olmadan. Devlet ve işveren otoriterliği ve baskısı altında kalmadan. Ülkenin toprak bütünlüğünü değil, emperyalist rekabetleri ve pazarların bölüşüm savaşını ilgilendiren silahlanma programlarının yükünü taşımadan. Daha az saat çalışıp, daha iyi bir yaşam standardına sahip olabiliriz, ücretsiz ve kaliteli sağlık, eğitim ve kültür hizmetlerinden faydalanarak yaşayabiliriz.

Yeni nesiller sadece zamanın imkanlarının gerisinde yaşamaya mahkum olmakla kalmıyor, aynı zamanda eskilerden daha da kötü şartlarda yaşıyorlar.

Halkın refahını engelleyen nedir? Tarihin çarkını ileri yerine boşa ya da geriye döndüren nedir? Çağdaş çalışma ve yaşam koşullarının olanaklarını ortadan kaldıran nedir?

Hangi tarafa bakarsak bakalım, kapitalist kâr uğruna ihtiyaçlarımızı kimin ve nasıl feda ettiğini görebiliriz. Bugün:

–İşçilerin ve emekçi kitlelerin sürekli olarak yeni fedakarlıklarla ödediği ekonomik gelişme ve ekonomik krizin birbirini izleyen kısır döngüsünden.

–Milyonlarca insanın ölümüne neden olan pandemiden, paramparça olan sağlık sistemlerinden, şiddetli rekabete ve karlılığa dayanan tedaviler ve aşılardan.

–Hayvanların, kamu mallarının ve doğal zenginliklerin kaybında "doğal olmayan" afetlere yol açan yangın, sel ve depremden korunma eksikliğinden deneyimimiz var.

Karşımızda düşman bir devlet, bir ekonomi ve bir bütün olarak büyük iş gruplarının çıkarları temelinde onların kârları nasıl artacak, rakipleriyle rekabette nasıl galip gelecekler diye işleyen, genel bir toplumsal düzen var.

Bunlar karşımızda duran gerçek düşmanımızdır. İşçilerin emekleriyle yarattıkları, bilim ve teknolojinin gelişmesiyle sürekli genişleyen fırsatları halk için geçersiz kılanlar, ihtiyaçlarımızın karşılanmasını engelleyenlerdir.

Burjuva yönetimlerinin hepsi bu çıkarlara hizmet etmiştir: Merkez-sağ ve merkez-sol, sağ ve "sol". Tek parti veya koalisyon hükümetleri. ND (Yeni Demokrasi) ve PASOK hükümetleri. İktidar mücadelesinde "yeminli" rakip olmalarına rağmen birlikte çalışan hükümetler. Teknokratların ve "uzmanların" başbakan ve bakan olduğu hükümetler. SYRIZA'nın aşırı sağcı ANEL ile "ilk kez sol" hükümeti.

Bu yüzden her yeni hükümet, halkın çıkarına karşı olan "sopayı" bir öncekinden devralır, diğerinin bıraktığı yerden devam eder, öncekilerin getirmiş olduğu tüm halk aleyhine olan yasaları uygular ve halkın aleyhine yeni önlemler alır. Halkın büyük çoğunluğu, her hükümet döneminden daha az hakla, durumları daha da kötüye gitmiş şekilde ve sırtlarında daha fazla yükle çıkıyor.
Hepsi Yunanistan ve diğer Avrupa Birliği ülkelerinde, İspanya, İtalya, Portekiz ve başka yerlerde denenmiştir.

Çünkü hükümetler değişebilir ama kimin iktidarda olduğu, üretilen zenginliği kimin "biçtiği" değişmez.


Daha fazla zaman kaybedilmesin...

Düşün:
– Büyük sermaye adına yapılan planların uygulanmasından halk refahının da doğabileceği yalanı kaç kez söylendi?

– Büyük şirketlerin çıkarlarını, işçilerin ve halkın çıkarlarıyla eşleştirmenin mümkün olduğuna dair yanılsamalar geliştirmek için kaç efsane uyduruldu?

– Sözde "kötünün iyisi" arayışının, işçi ve halk güçlerinin durumunu daha da kötüleştirmenin kesin yolu olduğu kaç kez kanıtlandı?

– Boyun eğmek, en azıyla yetinmek, daha iyi bir yaşam için gerekliliklerden feragat etmek, kaç kez gerçekçilik olarak gösterildi?

- "Mücadeleden hiçbir şey çıkmaz" ve çatışmanın bir bedeli olduğu mantığı kaç kez ödendi ve daha da ödenecek?

–İşçilerin ve halkın memnuniyetsizliği ve eylemi, hükümet değişikliği hedeflerine, yenilgiye ve hüsrana yol açan "sağ karşıtı" ve radikalleşmeyi engelleyen "neoliberalizm karşıtı" cephelerde kaç kez tuzağa düşürüldü?

–"Yukarıdan" çözüm beklemek, burjuva partilerinin seçim öncesi açıklamalarında umutlar biriktirmek, sermayenin ve hükümetlerinin bizden daha çok çalmak için iştahını kaç kez açtı?

– Kaç kez "bireysellik" ve "bireysel sorumluluk" anlatısı, sermayenin ve burjuva hükümetlerinin sosyal hakları ezme bahanesi haline geldi ve işçilerin ve halkın onlar için mücadelesinden vazgeçilmesinin önünü açtı?


Yeni yanılsamalara yer yok

ABD, AB ve Yunanistan'da daha adil ve daha çevre dostu bir kapitalizm için duyulan yeni vaatler hem aldatıcı hem de tehlikelidir.

Kapitalizm, 20. yüzyılın sonundaki geçici dünya egemenliğine rağmen, çürüme ve krizlerinden kurtulamaz. Çelişkileri ve sorunları için bulduğu her "ilaç", sonunda onları ağırlaştıran, keskinleştiren bir "ilaç" oluyor.

Bugün herkes, ND, SYRIZA, KINAL, AB ve ABD'de uygulanan "yeşil" geçiş politikası, "yeşil Yeni Düzen'in" («πράσινο New Deal») hayata geçirilmesiyle bir kez daha, daha güzel günler vaat ediyor.

Diğer güçler (örneğin MERA25 vb.), yeni bir "yeşil sosyal anlaşma" («πράσινη κοινωνική συμφωνία») hakkında konuşarak, "yeşil Yeni Anlaşma'nın" («πράσινο New Deal») toplumsal halk dostu bir versiyonu hakkında yanılsamaları güçlendirerek bu masalın değirmenine su katmaktadır.


Bir kez daha kandırmaya çalışıyorlar...

Tekeller için yeni "büyük fikir", onlara yeni büyük karlı yatırım planları çalışanlara ise yeni maddi yükler getiriyor:

Halk için daha pahalı elektrik ve genellikle daha pahalı Enerji, işçilerin çalışma koşullarının kötüleşmesi, çevre üzerindeki yeni yük, Enerji etrafında emperyalist planlara daha fazla katılım ile üretim birimlerinin hızla önemsizleştirilmesi, işçilerin zaten ödediği şeylerden bazıları.

ND (Yeni Demokrasi) iktidarının programı biliniyor ve sonraki hükümetlerin de zaten belli. SYRIZA ve KINAL'ın hoşgörüsüyle ND hükümeti tarafından yaz aylarında oylanan "Avrupa Yeşil Anlaşması"nı («Ευρωπαϊκή Πράσινη Συμφωνία») , AB Kurtarma Fonu Sözleşmelerine (Συμβάσεις του Ταμείου Ανάκαμψης της ΕΕ) dayanan ve bunları uygulayacak olan budur. İş grupları adına karlı "yeşil" yatırımlara yönelik bu yeni devlet desteği planı, çalışanların ve kitlelerin sırtına şimdiden yeni yükler ekledi. Yeni halk karşıtı gündem, hükümetin Emek, Eğitim, Sosyal Güvenlik için birbiri ardına çıkardığı yasa tasarılarıyla hayata geçiriliyor.

Hükümette yapılan son değişiklik (bakanlıklar) ile ilgili , SYRIZA hükümetinin eski bir bakanının "bakanlığa alınması" üzerine yapılan yorumlarla ve "ortak kabul bakanlarına" yapılan çağrılarla, burjuva partilerinin ortak stratejisinin, yöneticilerin bir partiden diğerine devredilmesinin temeli olduğunu doğruladı.

SYRIZA ve KINAL'ın halkın çıkarlarına karşı olan yasaların büyük çoğunluğuna oy verip bu tür stratejik çerçeveyi kabul ettikten sonra aynı yasaları protesto etmeleri ikiyüzlülüktür.

Halk karşıtı saldırının mevcut yeni aşamasını hükümet olarak hazırlayan, bu saldırıyı çeşitli bahaneler altında sürdüren ve güçlendirenler masum değildir.

SYRIZA, memorandumlara bağlı olmadığı için yarın "programını engelsiz uygulayabileceğini" söylediğinde halkı kandırıyor. Memorandumun memorandumuna, AB stratejisine, tekellerin stratejik planlarına bağlı olan bu parti, dün hükümet olarak, bugün de muhalefet olarak sermayenin gücüne, programı ve politikasıyla hizmet etti ve hizmet etmeye devam ediyor.

Aynı zamanda, hükümetin rengi ne olursa olsun, AB stratejisi tüm üye devletler için geçerliyken, SYRİZA, halkın çıkarına karşı yapılan siyaseti, sözde "AB normalliğinden" sapan ND'nin ideolojik bir saplantısı olarak tasvir ediyor.

Bölgemizde ve ötesinde ABD-NATO emperyalist planlarına müdahil olma planlarında zaten ND, SYRIZA, KINAL vb. hepsinin imzası var. Ve sonraki hükümetler, ABD ile yapılan Üs Anlaşmalarını sürdürecek ve güçlendirecek, ülkeyi daha da bir tehlike mıknatısı haline getirerek, Doğu Akdeniz bölgesinde NATO misyonlarına, NATO genişlemesine katılmaya devam edecek.

ABD ile İngiltere ve Avustralya arasında, şimdiden Fransa'nın tepkisine neden olan son AUKUS anlaşması, daha fazla rekabeti, savaşı ve yeni mülteci akışlarını ateşleyecek bir gelişmedir. Yunanistan'ın NATO'ya ve AB'ye katılımı, aynı zamanda daha özerk emperyalist planlara katılımı ve bunların yanı sıra Çin ve Rusya'nın buna yatırımları, ülkeyi emperyalist merkezler arasındaki çelişkilerin yoğunlaşması ile birlikte daha fazla zorluklara sokuyor.

Bize yapılan saldırı, eğer ona karşı saldırımızı örgütlü halde güçlendirmezsek durmayacak.

Önceki yıllardaki mücadeleler olmasaydı, halihazırda çok daha kötü bir konumda olurduk.


Sosyalizm 21. yüzyılın cevabıdır

Gündelik hayatın kendisi, bir yanda sermaye ile öte yanda işçi sınıfı ve halk arasında ortak bir çıkar olmadığını ve olamayacağını her gün teyit etmektedir.

Toplumsal gelişmenin ve refahın önündeki asıl engel olan büyük suçluyu, tekel gruplarının temsilcilerinin elindeki gücü ortaya çıkarıyor.

Bütün burjuva partileri, sadece kapitalist sistemin ihtiyaçlarının giderilmesinin, hayati hak ve ihtiyaçlarımızın karşılanmasını engelleyen bu modern barbarlığın peşinde ve hizmetindedir.

KKE, Programıyla, gerçek düşmanımız olan sermaye diktatörlüğünün devrilebileceğini ve devrilmesi gerektiğini savunan, yeni bir toplum düzeni olan sosyalizmin, ortak mülkiyet ve planlı ekonomi ile bir çıkış yolu olduğuna ışık tutan tek partidir.

20. yüzyılın sosyalist deneyiminin büyük başarılarını, aynı zamanda 1990'ların başında devrilmesine yol açan hatalarının ve zayıflıklarının nedenlerini toplu olarak inceleyen ve bunlardan sonuçlar çıkaran tek partidir. Fakat bu karşı-devrimci ayaklanmalardan sonra kapitalizm haklı çıkmadı.

Sosyalizm, işçilerin iktidarda oldukları toplum olarak, kadın ve erkeklerin, aktif olarak karar alma, uygulama ve kontrol etme süreçlerine katıldıkları gerçek bir ilerlemedir.

Gerçekten yeni olan, var olan tüm zenginliğin toplumsal mülkiyetidir, böylece ekonomi kapitalist kâr kriteri olmadan işler hale gelir. Bu verimli zeminde, merkezi üretim planlaması, tarımsal ve endüstriyel üretimde, sosyal hizmetlerde bilimsel olarak tanımlanmış sosyal hedefleri belirleyebilir ve gerçekleştirebilir.


KKE ile ortak mücadele

Bu büyük girişimde, sosyalizmin umutlu yolunun önünü açmak için sizleri mücadelemize katılmaya davet ediyoruz.

KKE tüm gücünü halkın karşı saldırısını örgütlemek, işçilerin gelişmelere kendi "damgasını vurması" için öne çıkarak seferber ediyor.

Sorunlarımızι, ihtiyaçlarımızı ön plana çıkarmak, bugün içinde bulunduğumuz durumun büyük suçluları, sermayenin gücü ve müttefikleri, AB ve NATO ile yüzleşmek için mücadelemizi örgütleyelim.

–İşçi sınıfının insani şartlarda gelirinin savunulması, çalışma saatlerinin azaltılması, maaşlarda önemli artışların sağlaması, tüm esnek istihdam biçimlerinin kaldırılması, herkes için sabit saatlerle devamlı iş sağlanması, temel tüketim ürünlerinde KDV'nin ve dolaylı vergilerin kaldırılması. Maaşlı çalışanlar, serbest meslek sahipleri ve emekliler için vergilerin düşürülmesi ve vergi yüklerinin büyük sermayeye aktarılması.

Herkes için zorunlu Sosyal Güvenlik, çalışanların katkı paylarının azaltılması hatta kaldırması. Tüm bunları sermayenin ödemesinin sağlanması. Halka açık ve herkes için ücretsiz sosyal yardımın sağlanması.

Halkın hayatını ve sağlığını korumak. için iş yerlerinde Kadınlar ve annelik ile ilgili önlemler, ücretsiz kaliteli sağlık hizmetleri. Eksiksiz sel, yangın ve depremden koruma planları ile halka çağdaş standartta konut sağlamak

Devletin baskı ve yasaklarına karşı, işveren terörüne karşı işçi ve halkın haklarının savunması, sendikal eylemi, grev ve eylem hakkını kısıtlayan tüm yasaların kaldırıması.
Halkın iktidarı ele alarak, ülkemizin NATO'nun, ABD'nin, AB'nin tehlikeli planlarından çekilmesi, Yunanistan'daki tüm yabancı askeri üslerin kapanması Emperyalist savaşlara, uluslararası anlaşmaları sınırları değiştirme planları ve Ege'nin "Avrupa-NATO denetimi" altında ortak sömürü pazarlıklarına karşı mücadelenin güçlenmesi.

Her düzeyde münhasıran kamuya açık ve ücretsiz Eğitim, Okul Öncesi ve Özel Eğitim, boş zamanların değerlendirilmesi ve halkın gerekli tüm altyapı ile tüm kültürel faaliyetlere erişiminin sağlanması.

Genç çiftlere özel konut sağlanması, "ilk ev"lere el konulmasının kaldırılması ve su, elektrik ve telefon borçları için kesintilerin yasaklanması.

Vergi muafiyetinin 12.000 Euroya çıkarılarak serbest meslek sahiplerinin bankalara ve devlete olan borçlarının bir kısmının silinerek desteklenmesi.

Tarım ürünlerinde garantili fiyatların sağlanması ve yukarıda belirtilenlerin gerçekleşmesi için sizleri tüm burjuva hükümetlerinin ve AB'nin politikalarına karşı mücadelemize davet ediyoruz.

Her işyerinde, her endüstride, her bölgede, her alanda kök salmış öncü direniş ile. Tekellere ve kapitalizme karşı mücadelenin yolunu açan ortak talepler ve hedeflerle. Günlük mücadeleyle, işçi sınıfının ve onun yanında olanlar ile birlikte ülke çapında koordineli bir işçi sınıfı hareketi oluşturabiliriz.

Halk inisiyatifinin büyük gücü, halka düşman olan devlete karşı yükselmelidir ve yükselebilir.

Yakın zamandaki yangınlarda, halkın doğal zenginliklerini ve mallarını ateşin insafına bırakandevlete karşı halkın kendisinin köyleri ve mahalleleri kurtarmak için savaştığında bunu gördük. Halen, yangından etkilenenleri iyileştirmek ve onlara önemli destek sağlamak için harekete geçmek için verilen mücadelede bunu görüyoruz.

Aynı mesaj geçen zamanda gençler tarafından, okulların ve üniversitelerin güvenli bir şekilde açılması, işçi ve sağlık çalışanlarının devlet pandemi yönetim politikasına karşı sağlığın korunması için verdiği mücadeleler tarafından verilmişti.

Hatzidakis yasasının ve hükümetin tüm işçi karşıtı yasalarının kaldırılması için "örgütlü başkaldırı" ile yapılan eylem ve grevler işçilerin gücünü gösterdi.

KKE'nin sendikalardaki ve diğer kurumlardaki tüm güçleri mücadelelerin ön saflarındadır.


Bugünün ve yarının garantisi için KKE ile aynı yolda

KKE, halkın örgütlü mücadelesinin devamlılığı, dayanıklılığı ve galibiyeti konusunda umudu vardır:

KKE'nin bugün ve yarın için bir planı, tüm işçilerin, halkın sorunları ve bunlara çözüm bulmanın koşullarını bugünün mücadeleleri ile çıkış yolunu aydınlatan modern bir devrimci Programı var.

KKE güçleri, çeşitli cephelerde mücadelenin yolunu daha fazla insanın kucaklamasına öncülük ederek, sosyalizmin olanaklarını, Yunanistan'da sosyalizmi kurmanın olanaklarını gösteriyorlar.

Mevcut kapitalist güvensizlik ve sömürü bataklığından hiçbir çıkış yolu olmadığını ilan eden kavramlarla günlük ideolojik ve politik propaganda ile bizi sermaye diktatörlüğünün sözde en acısız biçimini, sözde insancıllaştırmayı ve sözde "toplumsal eşitsizliğin" azalmasını seçmeye çağırıyorlar.

KKE halka doğruyu söyler ve söyleyebilir de, çünkü egemen sınıfa ve çeşitli emperyalist merkezlere karşı hiçbir taahhüdü ve bağımlılığı yoktur. Diğer partilerin aksine, 20. yüzyıldaki "gerici darbelerin" feci sonuçları, AB ve NATO'nun tehlikeli rolü konusunda uyardı. Sözde adil bir kapitalist gelişmenin aldatıcı vaatlerini ifşa etti.

KKE, bir brujuva yönetim hükümetini desteklemeyi veya buna katılmayı reddederek, hedefinin işçilerin çıkarlarını savunmak olduğunu pratikte kanıtlamıştır. Bu çürümüş sömürü sistemine meydan okuyan insanlar ve gençler için bir garantidir.

KKE, teslimiyetin, geri çekilmenin, kaderciliğin yıkıcı mantığına, "bireysel" kurtuluş yanılsamalarına, sınıf mücadelesinin sonunu ilan eden tarihsel olarak iflas etmiş teorilere karşı çıkıyor, bir bütün olarak negatif ilişkiledirmeye karşı çıkıyor, onu değiştirmek için savaşıyor.

Faşizmi tek gerçek rakibi olan sosyalizmle eşitlemeye çalışan, tarihin çarpıtılmasına, "iki aşırı uç" anti-komünist teorisine karşı çıkıyor.


Halkι yalnızca devrim yolunda ilerleyen halkın kendisi kurtarabilir

Hayatta kalma mücadelesinin örgütlenmesinden ve halk dayanışmasından.

Halk karşıtı eylemlerin önlenmesi ve yeni hakların kazanılması için verilen mücadelelerden.

Ülkemizdeki halk mücadelesinin büyük anlarından.

Paris Komünü gibi, Rusya'daki Ekim Devrimi gibi zaferlerden, dünyanın diğer ülkelerindeki halkların zaferlerinden.

İşçi sınıfı, halk ihtiyaçlarının karşılanmasını talep ettiğinde, gücüne inandığında ve kaderini kendi eline aldığında tarihin çarkı ileri döndürmesinden.

Halk ayaklandığında ve kritik anlarda kendi gücüne inandığında neler başarabileceğini biliyoruz.

Halkι yalnızca devrim yolunda ilerleyen halkın kendisi kurtarabilir

Bu diyakronik ve tarihsel bir sonuç ve derstir. Halkımızın ve tüm halkların mücadelelerinin tarihi bizlere bunları öğretti.

Bu sonuç, bugün değeri ve önemi olan sonuçtur.

"Tarih, iktidarın başına geçmek için halkın devrim yolunda kararlı bir şekilde yürüdüğünde, yalnızca halkın halkı kurtulabileceğini göstermiştir."

 

KKE Merkez Komitesi
20 Eylül 2021