Links to the old web pages of KKE

The international sites of KKE gradually move to a new page format. You can find the previous versions of the already upgraded pages (with all their content) following these links:

YKP Merkez Komitesi üyesi ve Avrupa Parlamentosu milletvekili Kostas Papadakis Yunanistan'daki seçimlerle ilgili SoL'a değerlendirmelerde bulundu

“Seçimde temel mesele: Halk düşmanlarına karşı YKP ile güçlü bir halk olacak mı olmayacak mı?”

27.05.2023

 

Öncelikle seçim başarınızdan dolayı kutluyoruz. Bu seçimle birlikte YKP'nin oy oranının 2 puan artarak yüzde 7,23'e, milletvekili sayısının ise geçtiğimiz yasama dönemine göre 11 artarak 26'ya ulaştığını izledik. Bu dikkat çekici seçim başarısını neye bağlıyorsunuz?

Bu sonuç, emek-halk hareketinde önceki dönem boyunca geliştirilen ortak mücadele ve eylemlere dayanmaktadır. Yeni Demokrasi hükümetinin ve sermaye gruplarının halk karşıtı politikalarına karşı sürekli mücadelemiz, diğer tüm partilerin stratejik olarak desteklediği AB'nin tek yönlü politikalarına ve NATO'ya karşı çıkmamız bu sonucun temelini oluşturuyor. Bu, Pire Limanı işçilerinin, gıda dağıtım çalışanlarının ve çiftçilerin eylemliliklerinin olduğu gibi büyük işçi mücadelelerinin ve gösterilerinin de meyvesidir. Ayrıca, "halkı yalnızca halk kurtarabilir" sloganı altında, doğal felaketlere ve burjuva devletin ve hükümetlerin yetersizliğine karşı halk arasında gelişen militan talepler ve dayanışma temelinde elde edilmiştir. Özellikle büyük sermaye gruplarının kârlılığını sağlamak için halkın güvenliğini feda eden ve insanları kaderlerine terk eden burjuva devlete karşı verilen sembolik mücadeleler de bu başarının nedenleri arasındadır. Bir başka önemli faktör de, YKP'nin seçim öncesi kampanya süresince halka kendi ikilemini açıkça sunmasıdır. O da şuna karar verilmesi anlamına gelmektedir: Seçimlerin ertesi günü her türlü halk düşmanı hükümete karşı güçlü bir YKP ile güçlü bir halk olacak mı olmayacak mı? YKP tarafından sağlanan bu geniş ittifak, negatif bir güç dengesi içerisinde daha da güçlendirilmesi gereken olumlu bir adımdır.

Seçimlerin ardından YKP Genel Sekreteri Dimitris Kutsumbas tarafından yapılan açıklamada, YKP'nin oylarının arttığı bazı yerleşimlere özellikle işaret edildiğini görüyoruz. Şehir merkezleri, büyük şehirlerin emekçi mahalleleri, sanayi işgücünün yoğunlaştığı alanlar, Atina ve çevresini içeren Attica bölgesi... Bu bakımdan, son seçimlerin sonuçlarına kıyasla farklı bir eğilimden söz edebilir miyiz? YKP'nin oylarının coğrafi dağılımı ne anlatıyor?

YKP'nin büyük kent merkezlerinde, emekçi mahallelerinde, sanayi ve ekonomik üretimin büyük bir kısmının yoğunlaştığı bölgelerdeki politik etkisinin güçlenmesi ve Attica'da üçüncü parti olması gerçekten umut verici sinyallerdir. YKP’nin özel sektörde çalışanlar, çiftçiler ve verimli genç yaş grupları arasında olduğu gibi üniversite gençliği arasında da yüksek oy oranına sahip olduğunu not etmek isteriz. Üniversitelerde Yunanistan Komünist Gençliği tarafından desteklenen Panspoudastiki'nin seçimlerde ilk sırada geldiğini de bu açıdan belirtmek gerekir. Ayrıca Partimizin 2019 seçimlerinde de Attica'da üçüncü parti olduğunu eklemeliyiz. Bu seçimlerde, bu bir araya gelişin daha da genişlediği görülüyor. Bu durum, YKP’nin büyük iş yerlerinde ve emekçi mahallelerinde işçi sınıfı ve diğer yoksul halk kesimleriyle geliştirdiği bağları doğrudan yansımasıdır. Partimiz tarafından belirlenen iktidar programının uygulanması için kapitalizme ve tekelleşmeye karşı bir toplumsal ittifakın güçlenmesini hedefleyen güçlerin bir arada toplanması, bizim için stratejik bir öneme sahiptir. Bu nedenle, Parti'nin bu artan prestijini yeni seçim mücadelesinde daha da yükseltmeyi hedefliyoruz. Her şeyden önce bu artan prestijiyle Parti'yi, radikal bir biçimde farklı bir kalkınma seçeneği için, sermayenin halk düşmanı stratejisine ve kapitalist sistemin barbarlığına karşı halkın yanındaki tek gerçek ve militan karşı güç olarak emekçi halkın mücadelesine yeniden döndürmeyi arzuluyoruz.

YKP’nin heyecan ve umut verici oy oranını bir yana koyduğumuzda, yüzde 41’e varan oy oranıyla Yeni Demokrasi Partisi'ni, ardından onu sırasıyla yüzde 20,07 ve yüzde 11,46 ile takip eden SYRIZA ve PASOK'u görüyoruz. Seçimlerden önce Yunanistan gündemini belirleyen hayat pahalılığı, tren kazası felaketi gibi gelişmelere rağmen iktidarda bulunan Yeni Demokrasi'nin seçimlerden birinci parti olarak çıkmasını ve SYRIZA'nın düşen oy oranını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir bütün olarak seçim sonuçları Yunanistan işçi sınıfı için ne ifade ediyor?

Ana burjuva partiler olan liberal Yeni Demokrasi ve sosyal demokrat SYRIZA ile PASOK arasındaki, aynı zamanda aşırı sağcı Helenistik Çözüm’ün de dahil olduğu güç dengesi, YKP’nin halkı zamanında bilgilendirdiği bir konuyu bir kez daha ortaya koydu: Bir yandan halk karşıtı bir hükümetin kurulması olasılığı mevcut fakat diğer yandan, resmen muhalefet olarak görev yapacak olan ve aslında tüm stratejik konularda aynı görüşe sahip, sermaye için artan kârlar ve halk için yeni acılar anlamına gelecek AB ve NATO yanlısı politikaları izlemeyi garanti altına alacak olan güçlerin fikir birliği ve desteği söz konusu.

SYRIZA’yı terk eden güçlerin bir kısmı bizimle güçlerini birleştirdi”

Özellikle SYRIZA, hem hükümetteyken hem de geçtiğimiz dört yıl boyunca "muhalefet" olduğunda, halkın muhafazakar bir yönde dönüşümünün önemli bir aracı oldu ve nihayetinde Yeni Demokrasi'nin yükselişini besledi. Yeni Demokrasi tarafından önerilen yasaların yüzde 50'sini geçirmek suretiyle —PASOK yüzde 70'ini geçirdi— halkın aleyhine olan “hükümetin istikrarı" söylemini savunarak, özelleştirmeleri teşvik ederek, aşırı sağ ile birlikte koalisyon hükümeti kurarak ve faşist oluşumlar için oy isteyerek, gerçek bir alternatifin olmadığı algısını besledi. Ancak umut verici bir unsur, SYRIZA'yı terk eden güçlerin bir kısmının, hem YKP'nin SYRIZA'nın belirlenmiş rotası hakkındaki uyarıları ve tahminlerini, hem de Partimizin herhangi bir halk karşıtı hükümete katılmayı veya desteklemeyi tutarlı bir şekilde reddetmesini takdir etmesi ve bu yüzden seçimlerde bizimle güçlerini birleştirmesidir. Bu halkçı güçler birliği daha da yükseltilebilir.

Yunanistan seçim sistemine göre mevcut seçim sonuçları hiçbir partinin tek başına hükümet kurmasına izin vermediği ve partiler de koalisyon kurmayı tercih etmediği için, seçimlerin 25 Haziran veya 2 Temmuz'da tekrarlanacağı kamuoyuna yansıdı. Yeni Demokrasi'nin ikinci turdan salt çoğunlukla hükümet kurarak çıkacağına kesin gözüyle bakılıyor. Peki YKP ikinci turdan ne bekliyor? Yunan komünistler önümüzdeki yaklaşık bir aylık seçim sürecini nasıl değerlendirecek?

Yukarıda belirttiğimiz gibi, seçimlerin ardından burjuva partileri Yeni Demokrasi, SYRIZA ve PASOK'un hükümet kurma imkânı vardı. Buna rağmen hükümet kurmama ve yeni, eşit derecede hileli bir seçim yasası ile yeni seçimlere başvurma tercihinin tek bir amacı var: Halk karşıtı bir "istikrar" ikilemine hapsolmamış olan işçilerin-halkın oylarını çalmak. Bu, Yeni Demokrasi'nin bir sonraki hükümetinin halk karşıtı politikaları hakkında daha yaygın bir uzlaşı oluşturmaya yönelik bir girişimdir. İşçiler ve halk buna bütünüyle karşı çıkmalıdır. Şimdi, bir sonraki hükümetin politikaları halk karşıtı olacağı ve ne SYRIZA'nın ne de PASOK’un sosyal demokrasisi gerçek bir halkçı muhalefet görevi göreceğinden YKP'nin güçlendirilmesi için daha da fazla neden var.

Bu nedenle YKP, halk için ortaya sadece tek bir ikilemin çıktığına inanıyor: Ya hükümetin halk karşıtı politikalarını desteklemeyi kabul edecekler ya da işçilerin-halkın çıkarlarını savunan tek gerçek karşı duruşu güçlendirecekler.

Partimiz, parlamento içinde ve dışındaki tek gerçek karşıt olmanın büyük sorumluluğunu taşıyor. Son ana kadar kararsız kalanları YKP'yi güçlendirmeye çağırıyoruz. Şimdi bir nedenden dolayı daha buna cesaret etmeye çağırıyoruz. Çünkü bu desteğin, dünyada zor koşullarda faaliyet göstermekte olan komünist partilere ve uluslararası komünist hareketin yeniden toparlanmasına dair kapsamlı çabaya ivme ve iyimser bir mesaj vereceğine inanıyoruz.

https://haber.sol.org.tr/haber/secimde-temel-mesele-halk-dusmanlarina-karsi-ykp-ile-guclu-bir-halk-olacak-mi-olmayacak-mi